ÖNDER GÜZELARSLAN

Tarih: 11.07.2021 17:55

Çilekes Müslümanlar

Facebook Twitter Linked-in

Durali Yilmaz hocamizin kaleminden 1980’li yillarda ilk baskisi yapilarak yayinlanan ve ilk Müslüman olanlarin çektikleri çileleri anlatan  kitabi ilk çiktigi yillarda okumustum. Bu Pandemi döneminde tekrar okuyarak ilk Müslümanlarin çektikleri çileleri yeniden ilk okudugumda ki tazeligini hatirlamis oldum. Bugünkü halimiz ile kiyaslama yaparak ne durumda oldugumuzu görmeye çalistim.

Çileyi iliklerine kadar yasayan ilk Müslümanlari söyle bir hatirlayalim. Türkistan’dan Arap Yarimadasina gelen Ebu Huzeyfe’nin cariyesi ve Islam’in ilk sehidi olan Hz. Sümeyye ile yine Yemen illerinden gelen Hz. Yasir’in ogullari olan Hz. Ammar. Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in ilk müezzini, Hz. Ebu Bekir’in kizgin çöllere yatirilmis vaziyette iskence edildiginde satin alip kölelikten azat ettigi Habesli Bilal, Bilal-i Habesi. Bir baska çilekes Müslüman Dicle ve Firat ile topraklarin bereketlendigi Irak bölgesinden Arap yarimadasina gelen Hz. Süheyb, çileyi, izdirabi iliklerine kadar yasayip bir kez olsun yilmamis, Hiçbir sekilde bitkinlik göstermeden Allah’in dinini savunmaktan geri kalmamis, çilekes Hz. Ammar’in can yoldasi olmus bir sahabe.

Birbirine öylesine kenetlenmis olan bu çilekes ilk Müslümanlar içinde öyle biri vardi ki, bütün Ashab-i Kirami’in Kur’an-i Kerim’i ögrenebilmeleri için gece gündüz Kur’an ögreticiligi yapan çelige sanat veren demirci ustasi Hz. Habbab’dan baskasi degildir bu. Sadece demirci ustasi degil zeki ve çok akilli oldugu için inen Kur’an ayetlerini çok kisa sürede ezberlerdi. Durmadan yeni inen ayetleri sahabe ile paylasir onlarinda ögrenmelerini saglardi. Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in öldürmek için yola çikan ve iki Ömer’den biri olan Hz. Ömer’in de kalbinin yumusamasina vesile olan ve O’nun Islam ile sereflenmesine kapi aralayan Temimli Hz. Habbab.

Birbirine öylesine çok seven, yokluklar içinde kivranarak hayata tutunmaya çalisan bu çilekes Müslümanlarin arasina katilan Mekke’nin en zengin ailesinin çocugu zenginligi elinin tersiyle itip yoklugu, hiçligi kabul eden, Mekke’nin en yakisikli genci, birbirinden güzel esvaplarin içinde göz kamastiran ancak sehit oldugunda üzerini örtecek bir elbise bile bulunamayan Allah Rasûlü Hz. peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in adeta sag kolu gibi her yere yetisen Medine’de Islam Devleti’nin kurulusuna öncülük eden, Medine’ye hicret öncesi ahaliyi Islam’a hazirlayan, kalpleri isindiran ve Medine’de bulunan bir avuç insana Kur’an ögreticiligi yapan Hz. Mus’ab vardi. Hz. Mus’ab ayni zamanda Islam sancaginin sancaktarligini yapmis, Medine’nin her karisinda teri, cani ve kani olan bir sahabe. Uhud’da sehadeti sonrasinda üzerindeki kanli gömlegi kefeni olmaya yetmeyen Hz. Mus’ab’i o haliyle gören Kainatin Efendisi yeni inen ayetlerden Ahzab süresi 23. ayeti Uhud’da bulunan Ashabina okurken herkes göz yaslarina bogulmustu. Rabbimiz bu ayetinde söyle buyuruyordu:

“Müminlerden öyle erkekler var ki, Allah’a verdikleri sözde durmuslardir. Kimi bu ugurda canini vermis, kimi de beklemektedir. Onlar, sözlerini asla degistirmemislerdir.” Bu ayet bir dönem Mekke’nin en soylu ve en zengin ailesinin çocugu olan Hz. Mus’ab için iniyordu. Hz. Mus’ab’in sahsinda Hz. Ammar, Hz. Habbab ve Hz. Süheyb dahasi diger bütün müminler bu ayetten hisseleri düseni aliyorlardi.

Birbirinden hiç ayrilmayan çileyi yudum yudum içen bu çilekes Müslümanlar arasina Medine’de katilan, Müslümanlara Islam’a girdikten sonra isik olan Fars diyarindan, o gün atese tapan Mecusilerin memleketi Iran’dan gelen Hz. Selman-i Farisi var ki, Hendek’te Müslümanlara uygulattigi taktikle büyük zafer kazandiran ve hendek kazilisi esnasinda geldigi ülkesinin bir gün Müslümanlar tarafindan fethedilecegi müjdesini Allah’in Rasûlü, Hz. peygamber Efendimiz (s.a.v.)’den ögrenince sevinç gözyaslari döken Hz. Selman, Hz. Ammar, Hz. Mus’ab, Hz. Süheyb ve Hz. Bilal-i Habesi’nin can dostuydu. Mekke döneminde çileyi kendilerine yoldas kabul eden bu sahabeler Medine döneminde de Allah Rasûlü’nün en yakin aile efradi gibi olmus, O’nun yanindan hiç ayrilmayan kisilerdi. Iran’da bir çiftçi çocugu iken atese tapmak istemeyip kendisine dogru dini ögretecek birini bulabilmek için atesperest babasini ve ailesini terk ederek diyar diyar gezen sonra Medine’ye kadar gelen Hz. Selman bir ara Yahudi bir tüccarin kölesi olsa da son Peygamberin Medine’de oldugunu ögrenince ona ulasabilmenin yollarini arayip sonunda Rasûlüllah’a kavusunca oracikta Islam’a giren, büyük badireler atlatan Hz. Selman-i Farisi, Hz. Ömer’in halifeligi döneminde Allah Rasûlü’nün müjdesine sahit olmus ve daha ötesi memleketine vali olmustur.

Islam’in ilk sehidi olan Türkmen kizi Türkistan diyarindan gelen Hz. Sümeyye’nin oglu, anne ve babasi sehit olunca Allah Rasûlü’nün benim ehlimdendir dedigi, yine Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in bir gün azgin bir topluluk tarafindan sehit edilecegini isaret ettigi ve yasadigi süre içinde Ammar’i üzen beni üzmüstür dedigi Hz. Ammar,  Müslümanlarin fitne döneminde Siffin Savasi’nda sehit düsmüstür. Sehadetiyle Firat Nehri kizila boyanmistir.

Çilekes Müslümanlara baktigimiz da her biri Arap Yarimadasina bir baska diyardan gelerek Islam ile sereflenmisler ve hepsi Islam’in sancaktarligini yapmislardir. Bugün hala onlari aniyoruz. Asri Saadete uzanirken onlari hatirliyor verdikleri mücadeleye gipta ediyoruz. Bugün onlardaki samimiyetten ne kadar uzakta oldugumuza üzülerek sahit oluyoruz.

Bütün benliklerinde Islam’i yasamaya çalisan Ashabi Kiram dünyayi elinin tersiyle itmisler. Dünya malindan ve dünyanin içindeki güzelliklerden kendilerini soyutlamislar ve her anlarini kendilerini yaratan Allah’a ve O’nun dinine adamislar.

Kiyamete kadar gelecek bütün insanliga örnek olarak seçilen ve bugün dahi Asri Saadet dedigimiz, Saadet Dönemi’nin seçilmis Çilekes Müslümanlari Allah tarafindan da Kur’an da övgüyle bahsedilen ve kendilerinden razi oldugu o neslin hikâyesini anlatan Çilekes Müslümanlarin hayatini anlatan bu kitabi bir an önce okumanizi tavsiye ediyorum. Bugün yasadigimiz girdaptan çikabilmek için de, O örnek insanlarin hayatlarini kendimize örnek almamiz gerektigini düsünüyorum.            

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —