DR. VEHBI KARA

Tarih: 13.04.2021 18:04

Kur’an Ramazan Ayinda Daha Çok Okunmalidir

Facebook Twitter Linked-in

Kur’an-i Hakîm, Ramazan ayinda nüzul etmis, indirilmistir. Bu semavî hitabi, güzelce karsilamak için bazi güzel tavir ve davranislari göstermek gerekir. Iste bu mübarek ayda bir parça Kuran okumanin öneminden ve lüzumundan bahsetmeye çalismak gerekiyor.

Ne yazik ki Kur’an okunmasini küçümseyen fena insanlar ve yalanci kisiler türemistir. Iki dogrunun arasinda bir yalani gizleyerek Müslümanlarin akillarini karistirip ifsat etmektedirler. Farkinda olmadan bu tuzaga düsenlerin akillarini baslarina getirmek için bu yaziyi dikkatle okumakta fayda vardir.

Müslümanlar, Ramazan ayinda adeta melek hüviyetine dönmekte; yemek içmeyi terk ederek nefsin kötü isteklerinden kurtulmaktadirlar. Bu ayda yapilan ibadetlerin Allah katinda makbuliyeti pek çoktur.

Kuran’in hükmüyle bu ayda gizlenmis “Kadir Gecesi” bin aydan daha hayirlidir. Iste Müslümanlar, bu mühim firsati kaçirmamak için Kur’an’i okumaya çok gayret gösterirler. Bazi Müslümanlar ise Allah’in rizasini kazanmak için adeta Kur’an’i yeni indirilmis gibi okur ve dinlerler.

Kur’an okumak ve dinlemenin çok farkli seviyeleri vardir.  Sanki bu yüce hitabi Resul-i Ekrem’den (asm) isitiyor gibi hatta Hazret-i Cebrail’den, belki Ezelî olan Allah’tan dinliyor gibi büyük bir tefekküre ve zevke sahip olanlar dahi vardir.

Kimi Müslümanlar da kendisi tercümanlik edip baskasina dinlettirmek ve Kur’an’in indirilis hikmetini bir derece göstermeye çalismaktadir.

Evet, Ramazan-i Serifte; bütün Islam Alemi; tek bir mescitteymis gibi bir hal alirlar. Öyle bir mescit ki milyonlarla hafizlar, o büyük caminin köselerinde o Kuran’i, o hitab-i semavîyi dünyalilara gösterirler.

“Sehrü Ramazan ellezi ünzile fihil Kuran – O Ramazan ayi ki; Kuran o ayda indirilmistir (Bakara Suresi. 185)” ayeti, parlak ve nurani bir tarzda gösterilmektedir. Bu ayet; Ramazan ayinin Kur’an ayi oldugunu ispat ediyor.

Iste Müslümanlar husû ile hafizlari dinler ve kendileri de okurlar. Söyle bir vaziyetteki mukaddes mescitte; kötülükleri isteyen nefsin heveslerine uyanlar ne kötü bir davranis içindedir; içinde bir parça vicdan tasiyan herkes çok iyi anlar.

Heveslerine uyup yemek içmek ile o nurani vaziyetten çikmak ne kadar çirkindir. Yetmedi o mescitteki cemaatin manevî nefretine hedef olacaklardir. Ramazan-i serifte ehl-i siyama yani oruç tutanlara muhalefet edenler; bütün Islâm âleminin manevî nefretine kendilerini layik hale getirmektedirler.

Ramazanin orucu, dünyada ahiret için ziraat ve ticaret etmeye gelen insanoglunun kazancina baktigi cihetteki çok hikmetlerinden bir hikmeti dahi sudur ki:

Ramazan-i serifte amellerin sevabi; bire bindir. Kur’an-i Hakîm’in nass-i hadîs ile her bir harfinin on sevabi var; on hasene sayilir, on cennet meyvesi kazandirir. Ramazan-i serifte her bir harfin, on degil bin ve Âyetü’l-Kürsî gibi âyetlerin her bir harfi binler ve ramazan-i serifin cumalarinda daha ziyadedir. Ve Leyle-i Kadirde otuz bin hasene sayilir.

Evet, her bir harfi otuz bin bâki meyveler veren Kur’an-i Hakîm, öyle bir nurani Tuba agaci gibi bir sevap kaynagi hükmüne geçiyor ki milyonlarla o bâki meyveleri, Ramazan-i Serifte müminlere kazandirir. Iste gel; bu kudsi, ebedî, kârli ticarete bak, seyret ve düsün ki bu Kur’an harflerinin kiymetini takdir etmeyenler ne derece hüsran ve hasarettedir.

Iste Ramazan-i Serif; âdeta bir ahiret ticareti için gayet kârli bir mesher, bir pazardir. Ve uhrevî hasilat için gayet uygun bir zemin, amellerin yenilenmesi ve çogalmasi için Nisan yagmuru gibidir.

Insanlarin Ramazan’da yaptigi ibadetlerde adeta bir resmi geçit ve bayram havasi vardir. O halde yemek içmek gibi nefsin gafletle hayvani ihtiyaçlarina ve bos islere girmemek için oruçla mükellef oldugunu herkes anlayabilir. Iste insanlar kisa bir süreligine de olsa hayvaniyetten çikip melekiyet vaziyetine veyahut ahiret ticaretine girdigi için dünyevî ihtiyaçlarini bir müddet için kolaylikla birakabilir.

Bu hali ile oruçlu insanlar, cesedinden siyrilmis uhrevi bir ruh vaziyetine girmektedirler. Evet Ramazan-i serif; bu fâni dünyada, fâni ömür içinde ve kisa bir hayatta bâki bir ömrü kazandirmaktadir. Evet, bir tek Ramazan ayi, seksen sene bir ömür semeresini ve sevabini kazandirabilir.

Leyle-i Kadir’in; Kuran hükmü ile bin aydan daha hayirli oldugunu buradan anlayabiliriz. Karanlikli dünya hayatinin en nurani günü Kadir Gecesi’dir.

Bu çok büyük hazineyi kazanmanin örnegini; padisahlarin cülûs-u hümayunu gibi anlayabiliriz. Veya bazi ülkeler, bazi günleri bayram yapar. O yerde yasayanlara o belirlenmis günde umumî kanunlar dairesinde degil; belki özel günde direkt olarak hediye vermeye benzer.

Aynen bunlar gibi; ezel ve ebed Sultani olan on sekiz bin âlemin Rabbi olan Allah; o on sekiz bin âleme bakan, teveccüh eden ferman-i âlîsani olan Kur’an-i Hakîm’i Ramazan-i Serifte indirmistir.

Elbette o Ramazan, mahsus bir bayram-i Ilahî, bir mesher-i Rabbanî ve bir meclis-i ruhanî hükmüne geçmek, Allah’in hikmetlerindendir. Madem Ramazan; o bayramdir, elbette bir derece, süflî ve hayvanî mesguliyetlerden insanlari çekmek için; oruca emredilecektir.

Ve o orucun en mükemmel sekli ise: Mide gibi bütün duygulari; gözü, kulagi, kalbi, hayali, fikri gibi duygularina dahi bir nevi oruç tutturmaktir. Yani haramlardan, bos islerden çekmek ve her birisine mahsus ubudiyete sevk etmektir.

Örnegin; dilini yalandan, giybetten ve galiz tabirlerden ayirmakla ona oruç tutturmak. Lisanini, Kuran tilaveti ile tesbih, salavat ve istigfar gibi seylerle mesgul etmektir. Gözünü harama bakmaktan ve kulagini fena seyleri isitmekten men edip ibrete ve hak söz ve Kur’an dinlemeye sarf etmek demektir. Kisaca bütün duygulara bir nevi oruç tutturmaktir. Zaten mide en büyük bir fabrika oldugu için oruç ile tatil ettirilse; baska küçük tezgâhlar kolayca ona uyacaktir, vesselam…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —