MURAT FIDAN

Tarih: 17.02.2021 22:42

Hafiz Ali Mülayim Agabey Anlatiyor

Facebook Twitter Linked-in

Diyarbekir’de eskiden evlerde akrepler çoktu. Eski On Numara Medresesinde Rahmetli Siddik Hocayla kaliyordum. Bir gece baktim elimi bir sey isirdi. Siddetli bir sanciyla irkildim. Elektrik dügmesine bastim ve baktim kocaman bir akrep, isaret parmagimi isirmis birakmiyor. Ben de elimi sallayarak onu yere düsürdüm. Elim de kaniyor…

Yerde baktim durmus kuyrugunu kaldirmis bana bakiyor. Ben ona, o bana bakiyor. Bas parmagim da kaniyor. Ben de bileklerimden parmagima dogru olarak diger elimle asagi dogru ovarak kani disari çikardim. agzimla birkaç kez kani emip tükürdüm…

Sonra dedim Akrebi öldüreyim. Ayagimi kaldirip tam ezecektim, vazgeçtim. O da durmus bana bakiyor gitmiyor. Dedim içimden “Allah’im, bunun katline sebep olmayayim gitsin.”

Sonra baktim bir müddet sonra odunluklara dogru uzaklasti. Bende onu takip ettim. Odunlarin arasina girdi. Ve orada durdu. Artik hareket etmiyor. Ben de bir uzun çubuk aldim, dokundum hareket etmiyor. Ters çevirdim bir baktim ölmüs. Ben de çok sükür ben öldürmedim diye sevindim. Elim uyustu ve sisti ama hastaneye gitmedim. Çok sükür bana hiçbir sey olmadi…

Bir zaman sonra bu olayi Mustafa Sungur Agabeyimize anlattim. O da tebessüm ederek; “Hafiz Ali akrep seni öldürecek ama sen onu öldürmüyorsun” dedi. Ve akrebin ölme sebebini de izah ederken dedi: “Akrep, bir Hâfiz’ul-Kur’an’i ve Hakiki bir Nur talebesini isirirsa, zehiri etki etmez. Onlarin kani ona haramdir ve onu zehirler. Iste senin kanin akrebi zehirledi ve onun için akrep öldü…”

(Bu hatirayi bizzat Hafiz Ali Agabey bana anlatti ve bunu kaleme aldim.)

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —