Mustafa Altınsoy

Tarih: 08.10.2022 22:45

SABAHLARI BULUSALIM

Facebook Twitter Linked-in

Geçtigimiz pazar günü  WhatsApp grubunda bir imam hatip okulunun “sabah namazinda aileler bulusuyor” seklinde bir  davetiyesini görünce esimle beraber bulusma yeri olan Marmara Ilahiyat Fakültesi Camii’ne gittik. Sabahin en güzel vaktinde camide çocuklari ve esleriyle namaza gelen birçok aile vardi. Namaz çikisinda da  okul dernegi cemaate çorba ikraminda bulundu. Hâsili güzel bir aile bulusmasi ve muhabbet ortami oldu. 

 

Bu arada imam efendi, sabah namazinin ilk rekâtinda Enfal suresinin 63. ayetini okudu. Ayette mealen söyle buyruluyordu:

Ve onlarin kalplerini birbirine isindiran da (O’dur). Eger yeryüzünde bulunan her seyi sarf etseydin, yine onlarin kalplerini birbirine isindiramazdin. Fakat Allah, onlarin aralarini (Islâm sayesinde sevgiyle) kaynastirdi. Çünkü O, mutlak galip, hüküm ve hikmet sahibidir.Yani siz farkli farkli milletlerden ve kültürlerden farkli düsünen insanlar iken Allah sizin kalbinize ilham koyarak sizleri kendi yolunda birlestirdi. Bu size Allah'in bir lütfudur anlamindaki ayeti kerimeyi okudu.

 Hem  bulusmadaki  müstesna ortam, hem okunan ayetin güzelligi hem de içinde bulundugumuz haftanin  Camiler Haftasi olmasi hasebiyle  bu yazimi hayatimizin merkezinde olmasi gereken camilerin önemine ayirdim:

 

Birkaç yil önce mezun oldugum fakültenin  mezunlari olarak bir kahvalti programi düzenlemis ve oraya konusmaci olarak bir kisisel gelisim uzmanini! davet etmistik. Konusmadan önce  kahvalti ortamini izleyen kisisel gelisim uzmani arkadas; toplantiya baslarken “Arkadaslar benim size verecek fazla bir seyim yok, çünkü siz zaten toplumun ihtiyaci olan rehabilite, kaynasma ve hemhâl olma ortamini olusturmussunuz. Çünkü; Modern  çagin insani yalnizdir. Bunaliminin sebebi biraz da budur.  

 

Kisisel gelisimci ile hasbihalimiz bu minvalde uzayip devam etti ve ben o konusmadan kendi adima çok müstefit oldum. Simdi bu hasbihalden mülhem yazimi devam ettirmek istiyorum:

 

          Televizyonlarda sahte iliskilerle bizi uyusturmaya çalisiyor. Dolayisiyla kisi daha fazla seylere sahip olursa endiseden kurtulacagini saniyor. Ama içindeki boslugu bir türlü dolduramiyor.  Herkesin bireysel ve bencil oldugu modern çagda insanlarin daha çok kaynasmaya, birbiriyle tanismaya ve dertlesmeye ihtiyaci var.

 

Malum oldugu üzere,  gerekli gereksiz esyalarla donattigimiz evlerimizde maalesef birçok nedenle misafir agirlayamiyoruz. Önceden ayarlanmis randevulu agirlamalarda ise hanim kardeslerimiz maalesef sadelikten ziyade gösterise agirlik vererek fazla yorulduklarindan misafir kabul etmemek için birçok bahane üretiyorlar. Dolayisiyla günümüzde  artik  kolay kolay evlerimizde bir araya gelemiyoruz.

 

Öyleyse bulusamiyoruz, görüsemiyoruz  diye bahaneler bulmak; karanliga küfür etmek yerine çözüm üretmek gerekmez mi? Ben diyorum ki madem evlerimi dar (!), ailelerimiz yorgun (!); öyleyse Allah'in evinde (camilerde) bulusup birbirimizle kaynasarak hem camileri asil fonksiyonuna kavustursak hem de misafire hazirlik zamanimizi ibadete ayirsak daha güzel olmaz mi?

 Çesitli mesaj sistemleri üzerinden birbirimize -yapmadiginiz/ yapamadigimiz- mesajlar  göndermek yerine bu tip programlarla hem kendimizi yenilemis hem de birbirimizle yüz yüze, diz dize, gönül gönle haberlesmis olmaz miyiz?

 

Esasinda camiler bizler için en pratik ve uygun bulusma mekânlaridir. Çünkü camiler,  herkese açik, önceden yer ayirma, izin alma, ücret ödeme gerektirmeyen; protokol ve yer sikintisi olamayan herkesin kaynasip, yalnizligimizi dostlarla paylabilecegimiz en iyi genis ve ferah mekânlardir.  

 

Özellikle sonbahar mevsimlerinde iklim ve vakit müsait oldugundan dolayi bu tip organizasyonlari yaparak sik sik bulusmalar tertip edilebilir. Önümüzdeki kis mevsiminden dolayi da bu programlar devamli periyodik hale getirilerek camiye devam ve erken kalkma  aliskanligi kazandirilabilir. Üstelik sabahlari trafik olmamasi ve bu tarz programlarin bizi güne erken baslayamaya tesvik etmesi de önemli bir kazanimdir. Unutulmamalidir ki “Sabah bir saat kaybedersek bütün günümüz onu arayarak geçecektir.” (Richard Whately)

 

Tüm bu faydalarin yani sira camiler; herhangi bir dernek, vakif ya da cemaate ait olmayan ortak mekânlaridir. Gelene niye geldin ? diye sorulmadigi gibi, günün her saatinde kapilarini herkese açmis  bireysel ve toplu halk egitim ve rehabilite merkezleridir. Bizim toplumumuzda hayatinin merkezinde, köyün meydaninda, sehrin merkezinde camiler ve caminin imami vardir. Salgin döneminde,  cemaatle namaza kilmanin kisitlanmasi; toplumumuzun sosyallesmesi açisindan da önemli görev icra eden camilerin kiymetini  daha iyi bilmemize de vesile olmustur.

 

Devletimiz son dönemde toplumun egitilmesi için  fakülte mezunu, bilinçli özel egitimden geçmis birçok imam-hatip de atamistir. Bize düsen görev, sabahin erken saatinde nefsimizi yenerek yola revan olmaktir. Çünkü o saatte yataktan kalkabilmek nefsini yenebilmek kolay bir sey degil. Atalarimiz  “Yorganin altindan kalkan, her seyin altindan kalkar.” demisler.

 

Sonbahar ve kis dönemi degerlendirmek üzere bütün duyarli insanlari ve klavye mücahitlerini sabah namazinda camilerde bulusmak üzere organize yapmaya davet ediyorum. Her whatsapp grubu, dernek, vakif kendi aralarinda organize ederek bulusmalarini saglayabilir.

 

       Her sehirde özellikle Osmanli ve Selçukludan kalma küçük, sirin manevî havasi sicak olan camiler mutlaka vardir. Sadece camiler haftasinda degil bireysel olarak her gün, aileler olarak haftalik ve aylik periyotlarla “Sabah namazinda aileler ya da arkadaslar bulusuyor” etkinligi yaparak insanlarimizi kaynastirma yoluyla dost ve hasbihal ihtiyacini giderebiliriz. Çünkü alt yapisi ve ortak bulusma alani olan camileri büyük bir imkân ve sans olarak görüyor,  bu tarz bulusmalar yapilmasinin toplumsal pek çok faydayi ihtiva edecegine yürekten inaniyorum.

 

Bu pazar sabahi bulusmalarinda;

 

 

 

Bu vesileyle ve Diyanet Isleri Baskanligimizi özverili çalismalarindan dolayi tebrik ediyor; STK’larimizi da Camiler Haftasinda çesitli programlar yapmaya davet ediyorum. 

 

        Yeri gelmisken, camiler haftasi vesilesiyle sunu da söylemeden geçemeyecegim. Imamlari cemaatlerine karsi biraz daha duyarli olmaya, yakindan tanimaya  çagiriyorum. Istanbul Kirazlitepe’de  alti sene ayni camiye gidip zaman zamanda imamla zoraki tanisma tesebbüsünde bulundum.  Bu alti yil içinde  bir kez bile siz kimsiniz, ne isle mesgulsünüz hemserim? diye sormadi. Ancak Çamlica Namazgah’da yeni gittigim caminin imami bir ay geçmeden beni fark ederek “Hocam  son zamanlar siz bu camiye gelmeye basladiniz, kimsiniz? tanisalim” diye söyledi.

 

Hayirda bulusmak ve yarismak dilegiyle. Allah'a emanet olun. 

07 Ekim 2022

Mustafa Altinsoy     

Twitter: @Altinsoy64


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —