Sag gösterip sol vurma,
yada sag gösterip sol vurma diye bir deyim var ya hani.
Toplumun siari oldu mazallah.
Garip garip durumlar davranislar,söylemler eylemler.
Enrikalarin biri bin para mi denirdi ne.
Asagi köyde yalan söyledim yukari köyde bende inandim gibi gibi.
Niçin böyler bir giris yaptik:
Gülermisiziniz aglarmisiniz?
-Islami Uyanis Kurultay’inda Türkiye’yi Dogu Perinçek temsil etti.
Hani 10 Haziran 2005 te; Amerikan Basbakani :Jark Rosen New York’ta,T.C Basbakan’ina Yahudi cesaret ödülünü vermisti.
Cennet mekan Erbakan hocamiz slayti gösterirken bugulu gözlerle ne büyük seref diyordu.
Simdi de ayni cümleyi kullanmak yerinde olacaktir;Perinçek konusunda.
Öte yandan Mevlana diyari Evliyalar sehri Konya’mizda;
-Islami Dayanisma Oyunlari:
Adi altinda evet bir çok müslüman ülkelerin liderlerinin de katildigi bir dayanisma oyunlari programiydi.
Ve bir pankart gözden kaçmiyordu.
“Oyunu oynayabildigimiz gibi,
oyunu da kurmaliyiz”
Evet malesef ki oyun hem oynaniyor hem kuruluyor.
Kimler kuruyor kimler oynuyor biraz dikkat.
Islami dayanisma oyunlarinin basligi masum gibi gösterilebilir.
Ancak ve ancaaaakk içerigi hiçte iç acici degil bilakis pejmürde sahnelerden ibaretti.
Oyun adi altinda basinda örtüsüyle altta mini bir sortla o “resit”yavrucaklarin günahina girilmemeliydi.
Zamanin birinde de böyle sahnelere üzülerek,utanarak sahit olmustuk; malum olimpiyat adi altinda da yapilan programlariniz vardi; “hani beraber islanilan yollar sarkilar kadinli erkekli korodan höykürülen ”yine yavrucaklara burdaki kepazelik gibi erkekli kizli danslarla orada da boy gösterimis, hatta ve hatta oraya hâsâ “sevgili Peygamberimizin “dahil oldugu acziyetine girmislerdi;
Efendimiz’in hane-i saadetlerine âmanin geldigi esnada, Aise Validemizin tesettürü konusunda onu uyarisini bilmeyenimiz yoktur.Ey Aise sende âma
degilsinya buyuran,Resulumuzun böyle gayri ahlaki programlara razi olmasi sözkonusu olabilirmi?
“Hadid suresi 14.Ayet
...ve aldaticilar sizi Allah ile aldatti.”
Ilahi mesaj manidar degilmidir.
Hem kendilerini hem ümmeti kandirarak,hemde islamin içini bosaltarak 21. Yüzyilin talihsiz ,utanç sayfalatinda yerlerini almislardir.
Ne yazik ki Perinçek’in de benzer talihsiz cümlelerine üzülerek sahit oluyoruz.Peygamber kirk kisiymis, bunlar kirk bin yazik ki ne yazik;hiç önemsemiyoruz desekte, sinegin mide bulandiran özelligine muhatap kaliyoruz.
Bizim degerlerimiz vardir ve kimsenin tekelinde degildir.
Birileri ezan bayrak deyince kutsal olmuyor:Onu ikame edince yeryüzüne hakki hakim kilinca kutsal oluyor.
Bayragimiz Israil paçavrasiyla atlilarin elinde esdegermis gibi tasitildi.
Hani bayrak inmez,ezan dinmezdi.israil in seviyesine inilmiis olmadimi?
Ezanlar okunurken karsilamalar yapildi ezanimiz dinlendi mi?
Araplarin islik çaldiklari
gibi çalgi çengi ezani bastirmadi mi?
Ölüm sessizligi ne yazan oldu ne de sosyal aglarda paylasildi.
Yetmedi bayragimizda yakildi malum kisiler tarafindan;
yine kimsecikler yazip çizmedi tepki gösteren de olmadi bizden baska!
Su takma isimlerle sahne alanlardan olan söhret olmak için her yolu mubah gören zavvalli kizcik kadar gündem olmadi.
Imamhatip imamhatipli elbette kiymetli.
Sehit kanlarina bezenmis bayragimiz çok daha kiymetli kutsal degilmidir;
her çakilisinizda tutundugunuz:”Bayrak inmesin,ezan dinmesin” sloganlar la olmuyor malesef.
Eger gerçekten samimi vatan millet sevdaniz varsa derdiniz bagci dövmek degilse!
Buyrun 1996 da Çiragan Sarayinda Rahmetli Erbakan Hocamizin ve Türkiye öncülügünde kurulan D.8 Islam birligini:
Sonra D.60/D.160 Projesini elbirligiyle hep beaber aktiflestirelim!
Adi da Islam birligi, tadida Islam neyi bekliyoruz.
Müslümancilik oyunlariyla belliki yol alinamadigi gibi uçurumun kenarinda ya medet çekiyor,can çekisiyoruz ümmetçe.
Son “yok allah’n izniyle de kalemimiz konusacak “olarak yakineen bildigi su anektod olaylara daha da açiklik getirecek kanatimce.
Sultanahmette dogup yasayan,gece gündüz içtigi için Bekri Mustafa lakabiyla anilan zat, küçük Ayasofya camiinin yanindan geçerken;
musallada bir mevta vardir,fakat imam ortalikta yoktur.
Cemaatin beklemekten cani sikilmistir. Oradan geçen,basinda kavugu,sirtinda cübbesi olan Bekri Mustafa’yi Imam zannederek,yok ben hoca degilim demesine ragmen,musallanin önüne geçirirler.
Bekri Mustafa namazazi koldirdiktan sonra,tabutun üzerindeki örtüyü kaldirir ve ölüye söyle fisildar.
Cemaat merakla sorar;
Bekri Mustafa gülerek cevap verir.
“Sen simdi aramizdan ayrilip gidiyorsun, buralarin ahvalini sorarlarsa,Bekri Mustafa Ayasofya’ya imam oldu dersin onlar gerisini anlar “dedim.
Vesselam