2014 mayisiydi...
19 gün süren Kutsal Topraklar hikayemiz, iki ay önce aniden aklima düsen bir fikirle basladi.
Kiymetli esime (Rabbim ona ve tüm sevdiklerimize/ ölmüslerimize rahmet eylesin) “gel seninle umre yapalim. Biraz birikmis param var” demistim.
Öyle bereketli bir paraydi ki, Allah patronumdan(Recep Okkiran) razi olsun, maasimi her verisinde “bereketli olsun, güle güle harca, eline saglik" derdi ve “helal hos olsun” diyerek verirdi.
Sanirim Allah, bu yüzden parama bereket katti. Öyle bereketli bir paraydi ki, o parayla hem evlilik hazirliklarimi yaptim, hem de artti bile. Artan bu paramin zekatini her sene veriyordum elhamdülillah.
En iyisi güzel bir maksatla o parami harcamak istedim.
Rahmetli esim ise dükkani birakip gidemeyecegini ve haccin farz oldugunu ama umrenin farz olmadigini söyledi.
Ben çok üzülmüstüm. Hacca yazilsak bile taaa 7-8 yil sürerdi çikmasi.
Bir anda aklima geldi ve sordum esime “Peki annemle babami götürsem ne dersin?”
Hiç düsünmeye bile gerek duymadan, “neden olmasin, götür tabii ki” dedi. “Hatta en uzun süre ne kadarsa onu tercih et, belki Allah bir daha nasip etmez belki, kolay kolay gidilebilen bir yer degil nihayetinde” demisti. Nitekim bir daha da gidemediler..
Hemen turlara baktim en uzun 21 günlüktü Gaziantep'ten hareket. Fiyatlarini, neler gerektigini ögrendim. Daha sonra babami ve ardindan annemi aradim. Pasaportlarinin süresi olup olmadigini sordum. Sadece yeniden vize alinmasi gerekiyordu.
Annemle konusmamiz söyle geçmisti:
-Annecigim, pasaportun süresi var mi?
+Evet var. Hayirdir ne oldu? Yurtdisina mi çikacagiz? Niye sordun?
-Belli mi olur annecigim, bir bakarsin çikmisiz.
+Ne geveleyip duruyorsun agzinda? Ne oldu niye soruyorsun? Yoksaaa?...
-Evet annecigim, aklindan geçen... Umreye gidiyoruz.
+Saka mi yapiyorsun?
-Hayir annecigim. Bunun sakasi mi olur.
+Kizim, BEN HAYALLERIMDEN BILE ÇIKARMISTIM MÜMKÜN DEGIL ARTIK GIDEMEM DIYE. Sen ciddi misin?
-Evet annecigim ciddiyim. Nasipse hayirlisiyla 5 Mayis'ta hareketimiz var. Sadece yapmaniz gereken vize almak. Geri kalan masraflarin hepsini ben karsilayacagim.
Annemdeki sevincin mutluluk gözyaslarinin tarifini mümkün degil anlatamam. Ama aldigim o duanin verdigi huzuru halen üzerinde yasiyorum ELHAMDÜLILLAH.
Sonra ben Gaziantep'e gittim. Mustafa Yazgan hocamizin baskanliginda kafilemiz uçakla Gaziantep'ten Istanbul'a, oradan Medine'ye dogru yola çiktik.
4 gün Medine'de, 15 gün Mekke'de olmak üzere muhtesem ve güvenilir beldeyi ziyaret ettik. Ibadetimizi gerçeklestirdik.
Annem de babam da çok mutluydular. Babam, daha yeni boyun ameliyati olmustu üstelik ve boyunlukla geziyordu agrisi olmasina ragmen.. Ibadetlerimizi en güzel sekilde yapmaya çalistik. Rabbim kabul buyursun.
Allah Resulü'nün hayatini birçok kez okumama ragmen Hac ile ilgili birkaç kitap daha okuyarak gittim ve gezdigimiz her yerin manevi atmosferini yasamaya çalistim.
12 Mayis dogum günümü Hira'da kutladim. Hira benim için de yeniden dogusu ifade etti.
Her insanin hayatinda bir Hira’si olmali.
Gerek kendisini bulmasi için, gerek topluma faydali olacak çalismalar yapabilmesi için..
Tefekküre daldigimiz bir Hira’miz mutlaka olmali.
Insan bazen içe dönmeli, kalbinin en derinliklerine... Kendisine bile itiraf edemedigi noktalara deginmeli ve yüzlesmeli...
Yüzlesmeli ki, ne yapmasi gerektigine karar versin vakit geç olmadan...
Yüzlesmeli ki, hatalarini görebilsin, af dileyebilsin, tevbesini yapabilsin...
Sadece ve bir tek ALLAH RIZASI için yaptigim bu ibadetimin karsiligini AHIRETTE almayi umut ediyorum. Onlarin mutlulugu benim için çok çok çok kiymetliydi.
Rabbime ,bana böyle güzel bir ibadeti annem ve babamla yapmayi nasip ettigi için sonsuz kez hamdolsun.
Ve Rabbim bana böyle degerli bir es nasip ettigi için de...
Allah annemden, babamdan, esimden, kardeslerimden, benden ve tüm müminlerden razi olsun ve bizlere rahmetiyle muamele etsin.
Tüm sevdiklerimizle PEYGAMBERLER MAHALLESINDE BULUSMAK NASIB OLSUN.
KURBAN BAYRAMIMIZ MÜBAREK OLSUN...
Selam ve dua ile...