EROL AYDIN

Tarih: 14.06.2022 18:51

IMAM’IN OGLUNDAN, IMAMOGLU’NA…

Facebook Twitter Linked-in

Bu yazida Türk muhafazakârligi üzerine sosyolojik bir deneme ortaya konacaktir. Muhafazakârlik, muhafaza etmek kökünden gelmekte olup eskiyi, mevcut olani ve de geleneksel olani koruma anlamina gelmektedir. Muhafazakârlik kavrami bütün toplumlarda mevcut olmakla birlikte bize özgü olani ise Türk muhafazakârligi olarak ifade edilmektedir.

Bizde konu ideolojik bir düzlemde ele alinmakta olup; milliyetçilik, Islamcilik ve sagcilik olarak telakki edilmektedir. Tanzimat’la birlikte bizim sözde aydinlarin batiya olan hayranliklari sonrasinda biraz da bu düsünceye tepki olarak ortaya çikmis bir durumdur. Yasadiginiz çevrenizde mutlaka muhafazakâr insanlar mevcuttur dolayisiyla bunlar tarif edilirken genellikle “Imam, Haci, Hoca” olarak ifade edilir. 

 

Buradan da anlasilacagi üzere toplumun bu konuda ki algisi inanç temelli olmaktadir. Hele bir de imamin ogluysaniz, isminiz “Imam” veya “Imam’in Oglu” olarak ifade edilecektir. Bu yakistirma sonrasinda o çocuk görünmez kaliplar içerisinde psikolojik ve toplumsal baski altina alinmis olmaktadir. Yaptigi her hareket ve aksiyon yakin takibe alinarak sorgulanacaktir. Egitimi, yasi, meslegi, statüsü ne olursa olsun üzerine yapisan bu etiketten kurtulmasi mümkün degildir. Aradan yillar da geçse, köprülerin altindan çok sular akmis da olsa durum degismeyecek, yakin çevresi ve tanidiklari için o “Imam’in Oglu” olmaya devam edecektir. Ortaya çikan bu toplumsal baski sonrasinda zaman içerisinde biraz da tepkisel olarak içinden çiktigi topluma muhalif bir tutum almasi da söz konusu olacaktir.

Is öyle bir noktaya gelecektir ki muhafazakârligin sembolü olan imamliktan istifa edip karsi mahallenin sembolü olan Imamoglu’na savrulmasi kimseyi sasirtmayacaktir. Bizim aydinimiz okudukça savrulmasi ile meshurdur. Okudukça kendisini aydin ve entelektüel olarak görerek geçmisteki tüm kutsal ve degerlerine sirt çevirmesi tecrübeyle sabittir. Geleneksel degerlerinin ve inancinin onu geri biraktigi düsüncesi ile her seyi ile bunlari terk edip batili olan tüm degerleri benimser ise kurtulusa erecegi vehmi ile yok olup gitmektedir. 

Oysaki toplumdaki muhafazakâr insanlar gelismeye ve tekâmüle karsi degildir. Dünyada ki tüm olumlu gelisme ve yeniklere açik olup onu oldugu gibi degil de kendi bünyesine uyacak sekilde alma egilimdedir. Digerleri ile ayrildiklari temel nokta burasi olmaktadir, bu durum geçmiste de böyleydi, gelecekte de muhtemelen bu sekilde olmaya devam edecektir. 

Sonuç olarak; muhafazakârlari temsilen “Imam’in Oglu” zaman içerisinde içinde bulundugu sartlarin da etkisiyle büyük aydinlanma ve savrulmayla batiyi temsil eden “Imamoglu” zihniyetine evrilmistir. Ne diyelim tercih kendisinin, mübarek olsun. Bu arada imam babasinin kiyamete kadar kemikleri sizlayacakmis kimin umurunda.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —