Allah hiç kimsenin gögsünde iki kalp yaratmamistir. Dolayisiyla biri bir baskasi gibi sevilemez. Kaldi ki; baska birini Allah yerine koymak, onun gibi sevmek, asla kabul edilemez.
Çünkü Allah, yer ve gökler arasindakileri alti günde hak ve adaletle yaratandir ve hiçbir seyi oyun olsun diye yaratmamistir.
Tüm bunlarin mülkü ona aittir. O âlemlerin Rabbidir. O Rahmândir. O halde Rabbimizin hangi nimetini inkâr edebiliriz ki?
Inkâr edemeyecegimiz ayetlerini; yarattigi her seyde, indirdigi vahiyde, gönderdigi resûllerin örnek yasantilarinda apaçik görmekteyiz.
Göz göre göre Allah yerine veya onunla beraber baska birilerini ilah edinmemiz, kendimizi Allah yerine baskalarinin yönetmesine izin vermemiz, bize hayat bahseden dururken baska bir davanin destekçisi olmamiz en basta kendimize olan saygimizi yitirmemize neden olmaz mi?
Sonuçta Allah’in bizim onu teklememize ihtiyaci yoktur. Biz O’nun varligini kabul etsek de etmesek de O’nun essiz, benzersiz, tek, ehad olusunu tasdik etsek de etmesek de O Vahiddir, Birdir. Dolayisiyla tevhide Allah’in degil, bizim ihtiyacimiz vardir.
Eger göklerde ve yerde Allah’tan baska ilâhlar olsaydi, (gökler ve yer) kaos içinde mahvolurdu: iste bu nedenle O her seyden yüce olan Allah, O mutlak otorite sahibi, onlarin yakistirdiklari her seyin ötesindedir.
Öyleyse âlemlerin kaosuna yol açacak sey, insanin kaosuna yol açmaz mi? Insan en nihayetinde küçük bir âlem degil de nedir?
Insan varacagi yere gitmek için baska baska haritalar kullanirsa yollari karismaz mi? Allah’in sevgisine ancak Allah ile onun kelamiyla erisilmiyor mu?
Üstelik O’nun rizasina ermek için O’nun yolundan baska yol, O’ndan baska rehber yok! Öyleyse O’ndan baska sevgili, O’ndan baska yâr, O’ndan baska aglanacak siginilacak varilacak liman yok!
O limanin hayaliyle yasadigi firtinalara gögüs geren, günesli günlerine sükreden, okyanusta baska baska koylar aramadan, akvaryumun kolayciliginda bogulmadan, gerçek sahibini unutmadan, Rahime simsiki tutunanla; hiç rüzgar nereden eserse yelkenini oraya çeviren, her limanda ayri sevdalara dalan, nefis haritasina göre yol alan bir olur mu?
Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu? Onlarin çogu bilmezler.
Pek yakinda görecekler!