Bu Ülkeye KÜRT-SAM Lazim!

Sevgili dostlar bu gün dünya küçüldü, bir köy haline geldi. Dogusunda, Batisinda, Kuzeyinde, Güneyinde meydana gelen bir sorun, bu hayatta “ben de varim” diyen herkesi, her kurumu, her devleti ilgilendiriyor. 2004 yilindan beri Cumhurbaskanligi himayesinde çalismalarini yürüten Türk Asya Stratejik Arastirma Merkezi(TASAM) 2011-2015 yillari arasinda Hatay ilimizde 4 defa uluslararasi Orta Dogu Kongresi gerçeklestirdi. Dördüne de katilma imkanim oldu. Hatirlamisken TASAM Baskani Süleyman Sensoy’a, Koordinatörü Ihsan Toy’a ve Organizatör Hilmi Özev’e ve diger çalisanlarina TASAM’a verdikleri emekten dolayi tebrik ve tesekkürlerimi iletiyorum.Çünkü ulusal ve uluslararasi çalismalar ile devlet aklini besleyen degerler ürettiklerine inaniyorum. Hafizam beni yanitlmiyorsa 2013 yilinda erçeklesen Orta Dogu kongresindeydik, bir Ingiliz diplomat konusmasinda dedi ki: “Artik bu Kürtlere otonomi mi veriyorsunuz, federasyon mu veriyorsunuz? Ne veriyorsaniz verin bu sorunu hal edin” derdemez bizim emekli büyük elçilerimizden Prof.Dr.Ali Oba mikrofona sarildi ve dedi ki: “Bizimle Kürt kardeslerimizin arasina girmeyin, biz sorunumuzu hal etmesini biliriz” bu konusmalardan hemen sonra söz alan Aktivist Murat Sofuoglu konusmasinda dedi ki; “su Kürt vatandaslarinizi kale alin, meseleyi çözüme kavusturun, devletseniz daha büyük devlet olursunuz, baska bir seyseniz de daha büyük bir sey olursunuz” Arada 9-10 yil geçti, bir ara yanlis muhataplarla baslayan çözüm süreci akamete ugradi ve her geçen gün milliyetçi söylemler ön plana çikiyor, Baskan Erdogan “çözüm süzecini buzdolabina aldim” demisti, ki o ifade bir umut da sakliydi, ama bir ses seda yok, galiba enerji sorunu falan yasadik buzdolabi elektriksiz kaldi ve saklandigi yerde bozuldu çöpe falan atildi, bizim haberimiz yok. Yok efendim “kürt sorunu düsünmeseniz yoktur”, “kürt sorunu çözülmstür” gibi ifadeler kullanilmaya baslandi. Kürt sorunu var midir? Yok mudur? Kürtlere sormak lazim. Hem de orijinal Kürtlere soracaksiniz. Öyle siyaset ugruna icap ettigi sekilde renk degistirenlere degil, heleki Kürtlerin degerleriye husumet yasayanlara hiç degil. Onlar zaten Kürt düsmani kimselerdir. 70-80 kisilik bir heyetle Kürt ve Türk halkinin selamlasmasi ve dertlesmesiyle aralarinda olusturacaklari dayanisma komisyonlariyla bu sorunu çözmeyi amaçliyoruz, bunu basarabilirsek o zaman zaten siyasiler kendiliginden bu istikamete gelirler, kanaati bizde var. Birkaç taleplerimizden biri Kürt Stratejik Arastirma Merkezi(KÜRT SAM)’in olusturulmasi ve bu arastirma merkezinin özelde Türkiye, genelde dünyadaki tüm Kürtler üzerinde arastirma yapmasi ve nerdeyse 40-50 dünya ülkesine yasamakta olan Kürtlerin gönlünü kazanarak bir adim öne çikmasini saglamaliyiz. Son arastirmalara göre dünyadaki 70 milyon Kürtlerin %45’i Türkiye’de yasamaktadir, bu da yaklasik olarak Türkiye nüfusunun %40’ina denk gelmektedir. Üstelik bu nüfus ülkemizin dört bir tarafa dagilmistir. Il bazinda nüfus dagilimina bakarilirsa en büyük Kürt nüfüsu Istanbul’da yasamaktadir. Kimse getirip Kürt meselesini PKK/HDP ile eslestirmesin. Bu terörist hareket ve siyasi uzantisi eski karanlik devlet politikalarinin bir ürünüdür. Kürt Stratejik Aarastirma Merkezi(KÜRT SAM); *Kürtler üzerinde AR-GE çalismalari yapacak, *Talep ve beklentilerini ortaya koyacak, *Içeride ve disarida Kürtlerin huzur ve mutlulugu için devlete alternatif yol ve yöntemler sunacak, *Dünyadaki bütün Kürtler Türkiye Cumhuriyetinin bu hassasiyetini fark edip gönüllü elçisi olacaklar. *Biz de ülkemizde huzur içinde yasayacagimiz gibi, ülke disinda da itibar sahibi bir ülke olacagiz, iç siyasetimiz rayina oturacak, kimse hamasi duygularla bos beles siyaset yapamaycak ve önümüzü görmüs olacagiz. Dolayisiyla cesaret ve samimiyetle Cumhurbaskanligi Himayelerinde böyle bir Stratejik Arastirma Merkezi açilmasi, desteklenmesi lazimdir, elzemdir, vacibatlardandir. Kürt aydinlari olarak bu çalismayi sunuyorum/sunuyoruz, kimse bizi sorunlardan bagimsiz keyfine bakan kimseler olarak görmesi. Biz ülke sorunlarimizdan bigane yasayamayiz. Çözüm üretmekten aciz de degiliz. Umarim bu talep dikkate alinir ve her geçen gün huzura dogru bir adim daha yol almis oluruz. Vesselam.
Orjinal Köşe Yazısına Git