BÖYLE DILLERI ISTEMIYORUZ!!!

Siyasetin dili her geçen gün sertlesmeye, siyasi partilerin karsilikli yaptigi açiklamalar ise gittikçe ayristirici olmaya devam etmekte. Ayristirici, zehirli çatal dil önce sahibine sonra topluma zarar veriyor. Bu dili kullananlar bir müddet sonra siyaset çöplügünde yerini aliyor.Kullanilan filin zehir zemberek olmasi toplum içerisinde insanlarimiza da ziyadesi ile bu kutuplasmanin içerisine çekerek adeta patlamaya hazir bir bombaya dönüsmektedir. Yakin bir zamanda AKP Grup Baskanvekili Bülent Turan, AKP Çanakkale Merkez Ilçe Baskanliginca Kordon Boyu'ndaki Ögretmen Evi'nde düzenlenen bayramlasma töreninde bulundu. AKP Çanakkale Milletvekili Jülide Iskenderoglu ile birlikte partililerle bayramlasan Turan, burada yaptigi konusmada muhalefet partilerine hakaretlerde bulundu. "DANGALAKLARIN SEÇIMI" "... 2023 Çanakkale'ye dünyanin en büyük köprüsünü yapanlar ile köprüyü sadece polemik konusu yapip oradan bizi denize dökecegini düsünen dangalaklarin seçimi olacak."  seklinde konustu. Ne oluyor beyler? Neler oluyor beyler? Neden böyle sokak agzi ile konusuluyor? Yapmayin!!! Milletin fabrika ayarlarina... Toplumun sinir uçlarina dokunmayin demeye kalmadan bu seferde Zafer Partisi Genel Baskani ile Içisleri Bakani Süleyman Soylu arasinda adeta Teksas filmlerinde oldugu gibi bir düello havasi esmeye basladi. Içisleri Bakani Süleyman Soylu'nun "Adam yerine, insan yerine koymam. Benim için hayvandan asagi biridir. Operasyon çocugudur, Soros çocugudur." sözlerine karsilik Zafer Partisi lideri Ümit Özdag, "Saat 11.00'de tek basima ve silahsiz, Içisleri Bakanligi önünde olacagim. Cesaretin varsa beni orada bekle" demis. Isi burada birakmayip daha da ileri gidip adeta Polat Alemdar havasi ile racon kesmis. Yahu beyler ne oluyor yaa? Haaa ne oluyor Allah askina? Yillarin siyasetçisisiniz Huzur diyorsunuz... Sakinlik diyorsunuz... Suhuket diyorsunuz... akabinde Clift Esvolld ayaklari ile birbirinize racon kesiyorsunuz. Sizi izliyenler de "Düello basliyor. Bahisler açilmistir. Haydi beyler. Özdag'a bin dolar koyuyorum. Soylu'ya ikibin dolar. Haydi beyler dolarlari görelim(!)" Elbette olayi karikatürize ettim lâkin disaridaki durumun bundan kalir yani yok. Herkes taraftarina yâda güncel kelimelerle yandasina sahip çikiyor. Peki ne olacak? Nasil olacak? Bu durumda herkesin takinacagi tavir samimi, içten ve kucaklayici, uhulet ve suhulet ile olmalidir… Elbette bu durum sadece ve sadece bir kaç gün, ay, yil ile sabitlenip orada kalmadan sürdürülebilir olmali, yani bu siyasetin artik anayasasi olmali…. Avrupa'ya ve dünyanin gelismis ülkelerine baktigimizda herkes fikrini siyasetini ortaya söylüyor… Etraflica anlatiyor… Karsi tarafi dinliyor, üstelik kabul edilmesini de beklemiyor… Iste bizim de bu çizgiyi yakalamamamiz, kendimizi bu yönde gelistirmemiz, fikirlere saygi duymayi ögrenmemiz, dinlemeyi bilmemiz lazim diye düsünüyorum… Elhasil, isin özü Her kim /hangi siyasi parti olursa olsun, bu tavirla hareket ediyorsa sonuçta dehliz kuyuya kendi düsüyor… Sonra Yusuf olsada o kuyudan çikamiyor… Ferhat olsada o dagi delemiyor… Mecnun olsa o çölde yürüyemiyor… Hangi mayadan yogurt çalsa tutmuyor artik… Çünkü, siyaset hafizasi bu davranislari asla unutmuyor… Gün geliyor bir yerde önüne çikariveriyor… Kendinden baska herkesi yalnizlastirmaya çalisan aday ve/veya kisiler sonuçta bir basina kaliveriyor…. Sayet yasiniz benim gibi ellinin üzerinde ise söyle bir hafizanizi yoklayin. Yani biraz beyin egzersizi yapin Kisacasi siyasette ve siyasetçilerin beyanatlarinda BÖYLE DILLERI ISTEMIYORUZ Selâm ve dua ile Bülent Ertekin
Orjinal Köşe Yazısına Git