Genelde üç asir, özelde son yüzyilda dünyadaki yönetim tarzi ilahi ögretiden ayrildigi gibi, Islami yönetim tarzina da savas açmisçasina yanlis üzerine yanlis yapiliyor!
Öyle tehlikeli bir gidisat var ki, Birlesmis Milletler Yönetimi Sambala örgütünün öncülügünde escinsellerin tarikatina girmis vaziyete düstü. Sambala örgütü, küresel çetelerin üye oldugu ve yeryüzünde Allah ile mücadele etmeyi nihai hedefine alan bir ahlaksiz ve zalim örgüttür. Onlari ancak gerçek iman sahipleri yenebilir.
Iyi mi oldu, kötü mü oldu siz karar verin!? Bu dünyada silah sanayi öncelikli yatirimlar arasinda yer aldikça, savaslar kaçinilmaz olur, o durumda da zayif ve güçsüzler Allah’in mülkünde, Allah’in garip kullari olarak magdur ve mazlum konuma düsüyorlar.
193 üyesi olan BM yaslandi diye 2010 yilinda bir kampanya TASAM araciligi ile nitelikli düzeyde imzaya açmistik, devletlerin diplomatlari ve misyon seflerinin imza verdigi bir kampanyaydi, yavas yavas semeresini veriyor.
Cumhurbaskanimiz Sayin Recep Tayyip Erdogan’in, "Dünya Besten büyüktür!" demesi ile uyanan dünya bir arayisa girip, bir kurtulus yolu ariyor! Bu yol tektir ve bu yol, Kur’anin emirlerine dikkat etmektir.
Insanligin huzur ve barisi ancak böyle saglanilir.
Üstad Bediüzzaman Said Nursi'nin ifadesiyle: "Su istikbal inkilabati içinde en yüksek gür seda Islam’in sedasi olacaktir!"
Bu veciz ifadenin geregi olarak Islam Dünyasi bir blok halinde örgütlenerek dünyada bir denge unsuru olmak durundadir. Aksi takdirde bu gün oldugu gibi zillet yasamaya devam edecektir!
Bunun için de Islam dünyasinda Yasama, Yürütme ve Yargi organlari Islami düsünce ve degerlere göre mutlaka dizayn edilmelidir.
Buna tahammül etmeyen Ingiliz akli, Evanjelistler ve Siyonistler kahrindan ölüyorlar ve uzatmalara oynamak için bütün kozlarini kullaniyorlar!
Sayin Erdogan’i iktidardan düsürmek için elinden geleni yapmaya çalisan küresel çete, Pakistan'da Imran Han’i görevden uzaklasmasini bir derece basardilar gibi, ama Imran Han ve Pakistan halki bu isin pesini birakmayacaktir insaalllah!
Islam dünyasi en büyük darbeyi Misir Cumhurbaskani Sehit Muhammed Mursi’nin görevden alinmasinda yedi. Keske Mursi’ye gerektigi gibi sahip çikabilseydik de Amerikan piyonu Abdulfettah Sisi, Misir’da galip gelmeseydi!?
15 Temmuz 2016 kiyaminda; cesaretini Ezan, Sala, Tekbir, Vatan ve Bayrak'tan alan Türkiye’nin seref abidesi vatandaslari Allah’in inayetiyle içeriden ve disaridan ülkemize müdahil olan düsmanlara iyi bir ders verdi ve cihana meydan okudu!
O babayigitlere de Demokrasi Sehitleri deyip sehitlik makamini basite indirdiler. Yetmedi 15 Temmuz Millet Bayramina devlet el koydu, bunu da kaygiyla izliyoruz. O gün meydanda devletin valisi mi vardi ki 15 Temmuz Zafer Bayrami 81 ilde valiligin kontrolünde kutlaniyor? Kanaatim odur ki, en kisa zamanda bu yanlistan dönülmekidir.
Ilk yil Diyarbakir’daki Milli Irade nöbetlerini düzenleyen tertip komitesindeki üç kisiden biriydim, üçüncü gün Tevhid Bayragina sinirlama geldikten sonra hevesimiz kirildi ve yavas yavas organizasyon valilige geçti ve halk bir adim geride durdu, artik sira ilk gece içinden gülenlere geldi, devlet kurumlari alani kapladi, gelenler de biraz mecburiyetten geldiler.
Unutmayin ki, rengini sehit kanindan alan ay yildizli bayragimizi Tevhid Bayragi ile karsi karsiya getirmek bayragimiza hakarettir!
15 Temmuz ruhu bu ülkede hep zinde tutulmalidir. Türkiye’nin Islam dünyasina diyet borcu var, Hilafeti ortadan kaldiran bu ülke yine Islam dünyasini toparlayarak hatasini telafi etmelidir ve ediyor da! Yoksa dünya gerçekten kan kaybediyor.
Siz dünya ülkelerini öyle insafsiz sanmayin 153 ülke üzerinde yapilan arastirma sonucu “Islami hayat endeksi”ne göre ilk 32 ülke arasinda bir Islam devleti dahi yok, Türkiye 105. siradadir. Düstügümüz hali görüyor musunuz? Ahlaken çökmüs Kemalist laik sistemin bizi düsürdügü hale bakin!?
Bizim ülkemizde Allah’in yasakladigi her sey serbest, emrettigi seyler ise yakin zamana kadar yerine getirilmesi suç sayiliyordu. 28 Subat sürecinde yapilan aramada Kur’an-i Kerim için sakincali materyal tanimi bile yapiliyordu. Bundan daha büyük bir zulüm ve ahlaksizlik var mi dünyada!?
Yani devlet bizim ama sistem bizim degildir. Baska bir ifade ile ev bizim ama içindeki esya hayat tarzimizi zorlastiriyor. Evimize sahip çikacagiz, sakincali esyayi da degistirecegiz, o kadar!
Mesele budur, karar budur ve böyle olacak insaallah!