EYÜPHAN KAYA

Tarih: 13.04.2022 01:35

Insanligin Yolu Talim Terbiyeden Geçer!

Facebook Twitter Linked-in

Bir sehirde meslek erbabi kimseler lazimsa...

Edep lazimsa...
Ilim ve hikmet lazimsa…
Bu üç degerin de yolu talim terbiyeden geçiyor.

Bir sehirde her insanin bir meslegi olmasini istiyorsaniz adres okullardir,

Bir sehirde edep ehli insan yetistirmek istiyorsaniz adres okullardir,

Ilim ve hikmet dedigimiz akademik bilgi ve arastirma istiyorsaniz adres yine okullardir.

Demek istedigim, sizin iki isiniz varsa, kesin biri talim terbiyeye ayirin digeri neye ayiriyorsaniz ayirin,

Iki liraniz varsa birini talim terbiyeye ayirin, digerini istediginiz alana harcayin beni enterese etmez,

Iki gününüz varsa biri talim terbiyeye verin, digeri istediginiz seye ayirabilirsiniz.

Aslinda her neyiniz varsa yarisini talim terbiyeye verirseniz o zaman diger yarisina da hayir ve bereket gelir, onunla birlikte hayatin kalitesi artar diye düsünüyorum.

Talim terbiyeyle;

-Büyüklere saygiyi, küçüklere sevgiyi ögretirseniz,
-Helal, haram kavranimi ögretirseniz,
-Günah ve sevap kavramini ögretirseniz,
-Sefkat ve merhameti ögretirseniz,
-Mertligi ve cesareti kazandirirsaniz,
-Umutvar olmayi ve kanaat ehli kimseler yetistirmek isterseniz,
-Okumayi ve yazmayi ögretirseniz, tabi bizim anladigimiz okur yazarlik degil, devamli okuyan ve yerine göre yazan kimseleri kast ediyorum.
-Herseyden önce de Allah’a kul olmayi ögretirseniz, hayata kendiliginden huzur ve baris gelir, esenlik gelir diye düsünüyorum.
-Bu durumda sahsiyetli ve serefli bir nesil yetistirmis olursunuz.
-Yalan söylemez, iftira etmez,
-Zulüm etmez, zalimi alkislamaz,
-Faiz, Zina, Kumar ve Içkiden kaçar,
-Evine, ailesine, akrabalarina düskün olur.
Tabi bunu ancak kaliteli müfredat ve nitelikli ögretmenlerle yapabilirsiniz.

Dolayisiyla, ögretmen, idareci, velinin yani sira esnaf da isçisi de bu alanda yer almalidir. Devletin hangi kurumuna ne düsüyorsa zevkle, sevkle yerine getirmelidir.

Eski medrese sisteminde 10-12 yil okuyan bir kimse icazet alir ve bir köye imam olurdu, bazen kendi köyünü, bazen bölgeyi idare edecek kapasitede olurdu, biz ise çocuklarimizi okullara gönderiyoruz, 12 zorunlu egitimden sonra çogu kendini dahi idare edemiyor.

Müfredatimiz hâlâ tam olarak dil, din, tarih ve kültürümüzle barisik degildir. 

Egitim ögretimimiz “Fulbright sözlesmesi” geregi Amerika’nin hegemonyasindadir.

4’ü Türkiye vatandasi, 4’ü Amerikan olmak üzere 8 kisilik bir komisyon tarafindan bu eylem plani isliyor, ancak oylar esit çikarsa ABD misyon sefi ne derse o olur, Allah askina böyle bir saçmalik olur mu?

Diyarbakir’da yeni Müdürümüz Murat Küçükali, iyi niyetli, mütevazi ve kabiliyetli bir egitimci agirligini tasiyor.

Parasal islerin agirlikli oldugu insaat ve özel ögretimi emin ellere verebilse,
sehrin kisa, orta ve uzun vadede bir SWOT analizini yayip elinde bir eylem plani varsa,
Veli, idareci ve ögretmene güven verebilse güzel çalismalar yapacagina inaniyorum.

Tokat’tan getirdigi idareciler de insaallah müdürümüzü mahcup etmezlar, belediye ithal yöneticilerinde ikisi rinkte bir seans yaptilar maalesef duymayan kalmadi, insaallah bu idarecilerimiz isine bakip müdürümüzün isini kolaylastirirlar.

Haydi ya Allah, kalbi kavli, fiili dualarimizin tamami talim terbiye için olsun ki il müdürümüz muhterem Küçükali de bizden bir motivasyon alsin derim.

Benim kanaatime göre ilk defa bir Il Milli Egitim Müdürü bu kadar düzeyli kimseler tarafindan ziyaret ediliyor. Bu da hayra alamettir, demek ki giden gelen anlatiyor.
Veseselam.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —