Allah (CC) tarafindan yasaminin örnek bir yasam olarak Allah’in kitabinda diger insanlara anlatilmasi ne büyük mutluluktur, nasil bir basaridir kim bilir! Insanin gerçekten imrenecegi bir sey öyle degil mi?
Düsünsenize yasaminiz baska nesillere namzet gösteriliyor. Mesela “ Ibrahim’i de an!” diyor Allah (CC); “O, özü sözü dosdogru bir peygamberdi.” diyerek devam ediyor.
Allah (CC) tarafindan böyle bahsedilmek ne büyük bir onura nail olmaktir. Ister miydik böyle anilmak? “Elbette, kim istemez!” dediginizi duyar gibiyim. Peki bu elçiler böyle bahsedilmeye degecek neler yapmislar diye ister istemez merak ediyor insan.
Hz. Adem'in (as) hep hatasi konusulur, belki de tüm âdemogullarini seytandan ayiran tabiri yerindeyse insani insan yapan ve yillar süren öyle bir tevbesi var ki hiç bahsedilmez.
Hz Nuh’un (as) gemiyle kurtulusu anlatilir. Oysa kurak bir bölgede sirf vahye iman ettigi için tahtayla, çiviyle uzun yillar boyunca hiç vazgeçmeden, umudunu yitirmeden, her türlü alaya ragmen gemi yaptigi unutulur. Oglunu sulara birakisi bilinmez pek.
Hz. Ibrahim’in (as) atesinin, Allah tarafindan serin kilindigi söylenir. Allah’a olan teslimiyeti, yardimi yalniz O’ndan bekleyerek kendini atese birakmasi, çocugunu, esini çölde yalniz Allah’a emanet edisi ya da yasliliginda ona verilmis tek evladi Allah’in emriyle dizine alip kurban etmeye kalkmasi unutulur. Bu nasil bir isitmek ve itaat etmektir gerçekten üzerinde düsünülmez hiç.
Hz. Musa’nin (as) annesine, gelen bir ilham ile yeni dogmus bebegini sepetle nehre biraktiran yine tevekküldür, imandir. Ayni durumda olsak ne yapardik bilinmez! Ya Hz.Musa (as) gibi Tur daginda ayakkabilarini çikarip vahye soyunmak, firavunun karsisinda Allah’in dinini savunmak, kendini ve beraberindekileri hiç süphe etmeden açilan denize kosturmak, bizim yapabilecegimiz bir sey midir?
Ya Yusuf (as) gibi iffeti için zindani daha hayirli görmek, Yunus (as) gibi baligin karninda kendisini zalim ilan etmek kolay isler mi? Ya da Hz. Meryem gibi en çok bagirmak istedigin anda Allah için susmayi basarmak, Hz. Isa (as) gibi bir avuç havariyle tüm otoritelere karsi Allah'i konusmak ve elbette Hz. Muhammed (as) gibi her bir zerresiyle Rabbinin ayetlerini anlatmak...
Allah’in adeta parmakla gösterdigi hayatlari merak etmemek kendini o Resûllerin yerlerine koyarak düsünmemek elde degil.
Mutsuz oldugumuz, çaresiz hissettigimiz zamanlarda o Resûllerin her birinin hayatindaki magara anlarini, çukurun dibindeki, zindandaki, baligin karnindaki dönemlerini animsamak gerekir. O dibe düsmüs halimize bir tekme atarak hizla gün yüzüne hicret etmek gerekir. Tüm ayakkabilarimizdan, örtülerimizden, sapkalarimizdan, maskelerimizden arinip vahye soyunmak, ayni vahiyle giyinip kusanmak gerekir. Tipki onlar gibi Allah’in dinini insanliga tasimak, yalniz O'nu hatirlamak ve hatirlatmak için yasamak gerekir. Onlari örnek almak bunu gerektirir.
“Süphesiz ki Allah’in Elçisinde sizin için (yani) Allah’a ve ahiret gününe (kavusmayi) umanlar ve Allah’i çok hatirlayanlar için güzel bir örnek vardir.” (Ahzap/21)