DR. VEHBI KARA

Tarih: 10.03.2022 15:16

Asil savas ABD ile Rusya arasindadir

Facebook Twitter Linked-in

Mazluma dini sorulmaz. Rusya’nin Ukrayna’ya girip çoluk çocuk demeden sivilleri katletmesi çok büyük bir cinayettir. Benzer cinayeti Suriye’de de görmüstük. Acimasiz katil Rus Putin, Suriye’de sivil katliamina yol açmisti. Simdi de kendi irkindan olan Slavlari öldürmeye devam ediyor.   

Putin’in kendi ülke vatandaslarinin protestolarina ragmen bu katliami yapmasinda ABD’nin de mühim bir rolü vardir. “Tavsana kaç, taziya tut” politikasi ile önce Ukrayna’yi kiskirtmis sonrasinda ise Ruslara “merak etmeyin ben sizinle savasa girmeyecegim” diyerek kan ve gözyasinin diger büyük ortagi olmustur.  

Iste en büyük kayip ABD ile Rus emperyalizminin kurban seçtigi Ukrayna olmustur. Dünyanin en verimli topraklari isgale ugramis, yanmis, yikilmis, çoluk çocuk demeden insanlar öldürülmüs, kaynaklar yok edilmistir. Böyle bir durumda ancak su söz ile teselli bulabiliriz “zalimler için yasasin cehennem”. 
  
Bu kirli savas Bati ile Rus emperyalizminin içyüzlerini ortaya koymustur. Her iki muhasim tarafin ortak özelligi sunlardir: Öncelikle kuvvete tapinirlar. Eger kuvvetli isen “zayiflari ezmeye hakkin vardir” diye acimasiz bir düsturlari vardir. Gayeleri menfaattir. Buna ulasmak için savas gibi acimasiz bir yöntemi kullanirlar. Irkçilik ise bu iki zalim felsefenin kullandigi igrenç silahlardan bir tanesidir. Nihai amaçlari ise sefahat ve doymak tükenmek bilmeyen arzularini tatmindir.

Masum insanlarin acimasizca katledildigi bu kirli savas sayesinde Batili emperyalist güçlerin gerçek yüzleri daha belirgin bir sekilde ortaya çikmistir. Bunun sonunda ise Islam’in parlak isigi bütün dünyayi saracaktir. Zira Islam dini, kiz çocuklarini diri diri topraga gömecek kadar vahsi bir toplumu; kisa bir zaman sonucunda medeni hale getirmistir.   


Asr-i Saadet adi verilen Hazreti Muhammed Aleyhissalatü Vesselam zamaninda insanlar, iyilik ile kötülügün net bir sekilde ayrildigini görmüsler; Allah’a iman ile baris ve huzuru, küfür ve isyan ile cehennem gibi bir dünyayi gözleri ile müsahede etmislerdir.  

Çünkü Islamiyet, kuvvete bedel; hakki savunur. Kim olursa olsun isterse padisah tahtinda otursun daima mazlum insanlari korur ve gözetir.   

Menfaat yerine Allah rizasini esas tutar. Insanlar arasindaki düzeni saglamak için irkçiligi degil; kardeslik ve uhuvveti ortaya çikarir.   

Amaçlarina ulasmak için savas ve sömürü yerine; fazilet, yardimlasma ve dayanismayi öne sürer.   

Sefahat, ahlaksizlik ve arzulari tatmin etmek yerine ruhun sefkatle kemal bulmasini, sevgi ile yücelmesini saglar.   

Müslümanlar, Islamiyet’e layik güzel ahlaki sergiledikleri anda bütün insanlarin bu serefli dine girmesine en büyük katkiyi saglamis olacaklardir.   

Yeter ki; yalancilik, hirsizlik, ahlaksizlik ve Allah’a isyan gibi kötü duygulardan uzak durabilsinler. Yasam tarzi ve fiilleri konusmaktan ve yazmaktan çok daha fazla etkili olacaktir.   

Iste yasanan bu savas, zulüm ve cinayetler; 21. Yüzyilin Islam yüzyilini doguracagina en büyük delildir. Televizyonlarda canli olarak yayinlanan acimasiz katliamlar, kan ve gözyasi; arayis içinde olan insanligi kurtulusa yönlendirecektir.   

Kisa bir zaman sonrasinda Islamiyet’in bütün cihanda hâkim olacagi çok net olarak görünmektedir. Çünkü Bati emperyalizminin çirkin yüzü iyice ortaya çikmistir.  

Bediüzzaman Said Nursi’ye Bolsevik devrimi esnasinda yasanan kanli olaylardan yola çikarak çesitli sorular sorarlar.   

Cevabinda, kapitalizm ile sosyalizm arasindaki iliskiyi çok açik bir sekilde izah ettikten sonra Beyaz Rus denilen çarlik (krallik) taraftarlari ile Bolsevikler (komünistler) arasindaki kanli savasi söyle izah eder:   

“Gâvurlardaki iki cereyani nasil görüyorsun? 
Simdilik biri necis, biri encestir (yani sosyalizmi pis kapitalizmi en pis olarak tarif eder). Tâhir-i mutlak yalniz desatir-i Islâmiyettir (Temiz olan Islam düsturlaridir). Öyle ise iki cereyana da lanet! 

Evet, lâkin bize bulasmis olan encesin temizligi hesabina onun izalesine çalisan necise necis demekle, onu da kendimize siçratmak maslahat olmasa gerektir.   

Meselâ: Bir hinzir seni boguyor, bir ayi da onu boguyor. Ayinin bagrina dürtmekle kendine musallat etmek, akildan ziyade cünûndur (aklini kaybetmektir). Zâten bir cinnet-i müstevliye dünyaya dagilmistir.”   


Küfrün yani batili emperyalistler ile komünistlerin ikiye ayrilmasindan sonra ne olacak sorusuna ise  “Islam birliginin” dogacagi müjdesi ile cevap verir.   

Ne yazik ki; Osmanli devletinden sonra kurulan Türkiye Cumhuriyeti dehsetli bir tek parti yönetimi ile yönetilir. Müslümanlar halifesiz birakilarak bassiz kalirlar. Islam birliginin dogmasi ise bu nedenle ancak 21. Yüzyila kalmistir, vesselam…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —