Dolu dolu geçen on günün sonunda Peygamberler sehri Sanliurfa'ya gitmek üzere dogdugum, çocuklugumun ve gençligimin bir dönemini geçtigi Malatya’dan güzel anilar ve yogun duygularla ayriliyorum.
Önce Yesilyurt’tan sonra da Gündüzbey'den geçerek geçerek Malatya’yi Adiyaman’a baglayan halk arasinda Dag yolu denilen virajli ama güzel manzarali yoldan Adiyaman’a dogru yola çikiyorum.
Virajli yollardan geçerken Çat barajinin güzelligini müsahade ediyorum. Etrafindakile çok sansli diye düsünüyorum.
Gerçekten hos bir manzara.
Kimbilir aksam saatlerinde ne kadar güzeldir. Kaldi ki sabahta çok güzel görünüyor.
Adiyaman’i transit geçiyorum. Geçerken illa ugra diyen dostlari gücendirerek. Vakit kisitli olunca ister istemez programa sadik kaliyorsunuz.
Adiyaman-Sanliurfa yolu Dag yoluna göre çok çok güzel. Atatürk barajinin bir kismina uzaktan bakarak hizli bir sekilde geldim Sanliurfa'ya.
Sanliurfa'ya girdiginizde sicakligin ne demek oldugunu daha iyi anliyorsunuz.
Yakici, kavurucu bir sicak hakim.
Ilk ugrak yerim dünyanin bilinen en kült yapilar toplulugu ve UNESCO Dünya miras listesine de girmis Göbekli Tepe.
Göbekli Tepe ayni zamanda en eski inanç merkezi.
Müzekartimla girdigim Göbekli Tepe gerçekten çekici bir yer.
O zaman ki ilkel aletlerle o taslara hayvan figürlerini nasil çizdiniz,
O taslari nasil sekillendirdiniz, gerçekten ilginç.
Dünyanin her yerinden insanlar gelip geziyor, sizde gelin gezin buradaki degisik atmosferi sizlerde yasayin derim.
Göbekli Tepe yi görmenin gururu ile ikinci duragim Balikli Göle dogru yola çikiyorum ki Urfa'da oldugumu ögrenen dostlarimdan biri bulundugum yeri soruyor.
Biraz nazdan sonra gelip beni bulundugum yerden aldi evine götürdü.
Evi Karaköprü ilçesinde. Urfaya göre oldukça serin püfür püfür esiyor.
Urfanin sicagindan sonra oldukça iyi geldi.
Arkadasim Urfa’dan bahsediyor, büyümesinden, ticari hayattan tutun da Suriyelilere kadar.
Urfa’da oldukça çok Suriyeli oldugundan bahsediyor.
Urfa halki savastan kaçip ülkemize siginanlari dislamamis.
Onlara Ensar olmus.
Ne güzel bir kardeslik degil mi?
Urfa halkini tebrik etmek lazim.
Birkaç saatlik yemek, sohbet ve dinlenmeden sonra izin alarak ayriliyorum.

geldigime göre biraz daha serinlemis oldugundan daha rahat geziyorum.
Balikli Göl her zaman ki rahmani atmosferi ile karsiliyor beni.
Kalabalik insan seli arasinda baliklara yem atarak iç huzuru buluyorum.
Sünnet çocuklari Balikli Göl'de resim çektiriyorlar.
Sanirsiniz ki tüm Urfa burada öylesi bir kalabalik var.
Halil-ür Rahman Caminde namaz kilip, Hz. Ibrahim’in (A.S) dogdugu magarayi ziyaret ederek manevi iklimden faydalaniyorum.
Insan böyle kutsal mekanlari görünce dünyanin en kadar bos oldugunu daha iyi anliyor.
Caminin içerisini gezdikten sonra sonra Balikli Göl’ün yanindaki çarsiya geçiyorum.
Çarsi da oldukça kalabalik.
Basta isot ve Pul Biber gibi baharatlar ile salçalarin yaninda rengarenk giysiler, basörtüler, bakir, çelik ve camdan yapilmis hediyelik esyalar.
Alisveris yaparken dikkatimi çeken en önemli sey
fiyatlarin diger illere göre ucuzlugu.
Bir liraya soguk su içiyorum doya doya.
Insan dolasirken sikilmiyor bile.
Etrafta Türkçe, Kürtçe ve Arapça konusmalar birbirine karisiyor.,
Her birinin ayri bir ahengi var.
Ama ses kargasasi da yok.
Balikli Gölden ayrilip Hz. Eyüp Peygamger’in çile çektigi magaraya gidiyorum.
Çok kalabalik degil ama yine de epeyi ziyaretçi var.
Sabir dileyenlerin sabri ögrenmek için gelip buradaki havayi koklamalari lazim.
Allah’in sevdigi kullarinda ve Resulü olmasina ragmen hastaligina sükretti, sabretti ve netice de sihhatine kavustu.
Allah Resulune dert vermis biz kimiz.
Allah bizleri de her türlü hastalik ve musibetlere karsi sabreden kullardan eylesin
Amin.
Ölmeden mutlaka ama mutlaka Sanliurfa’ya gelin ve kutsal mekanlari gezerek ulviyetten faydalanin.
Ben sira gecesine gidemedim ama siz mutlaka kaçirmayin.
Yarin Gazikent Gaziantepte olacagim
Saglicakla kalin.
Mesut Balyemez