Umutla baslayan her yolculuk, umudu besleyen çabalarla desteklenmeli ki yol tamama ersin. Seferle sorumlu olan bizler, zaferden hesaba çekilmeyecegiz madem, mücadele ahlakina riayet ederek vazifeyi ifa edelim.
Her yasin vazifesi ve sorumlulugu, kendi içinde kendi seviyesi kadar mesuliyet bilinci gerektirir.
Mesuliyet, dis etkenlerden bagimsiz olarak bireyin hayata ve paydaslarina karsi tasimasi gereken diri bir bilinç halidir.
Çocukluk evresinde çevremizde gözlemledigimiz/bilgi birikim aktarimi seklinde edindigimiz tutarli veya tutarsiz davranislar bu bilincin temelini olusturur.
Içine dogdugumuz aile yapisi, sosyal hayattaki paydaslarimiz, komsularimiz, okul ve is arkadaslarimiz bizleri bugünkü kivamimiza tasir.
Rüsde ulasan, ergenlik sürecinde saglikli bir bilinç ve farkindalik yolculugunda ilerleyen nadir bireyler tekamül çabasini öne alir. Sadece kendisi için çaba sarf etmez. Temsil ettigi manevi sahsiyeti bulundugu her ortamda abi hayat misali gücü nispetinde hissedâr olmak isteyenlere sunar.
Saglikli bir haleti ruhiyeye sahip olmak yolunda mücadele verir. Bu arada hayata katki sunmak ve hayattan katki almak adina kivamini korudugu alanini sürekli yoklar ve genisletmeye gayet eder.
Özsaygisini, deger verdigi yakinlarinin ve/veya fikirlerinin alan ihlali ile ayaklar altina alinmasina usulü ve üslubunca karsi çikar. Bu onu kibirli yapmaz. Tam aksine kisiligini korumasina yardimci olur. Kirmizi çizgileri vardir, öyle ki hakkaniyetli olan her vicdan bunu bilir ve saygi duyar. Sinir ihlali yoklamasi yapanlara lisani haliyle: "Beyhude yorulmayin, kapilar sürmeli" der, duracaklari yeri göstererek onlara da yardimci olur.
Içine dogdugu toplumun ve/veya dünyanin dayattigi yasam sartlarina göre degil; kendisini ve kâinati muhtesem bir ahenk içerisinde yaratan Rabbinin "Ol" dedigi, "Razi oldugu" bir yasam kalitesini önde tutar.
Gayesiz ve basibos yaratilmadigini, emanet verilen hayati hoyratça tüketmeyecegini en üst seviyede idrak etmistir.
Çocukluk evresinden baslayarak sorgulayan, dayatilan normlari kabul etmeyen, hayat kalitesini düsüren rol modelleri disarida tutan, satafatli tekliflerin cazibesine kapilip en Kutsi degerlerini tüketmeyen mumla aranan bir bireydir o.
Hayati rast gele yasayamayacagini bilir, degerler erozyonu içinde kaybolmaktan kendisini ve en yakinlarini korur ve açtigi güvenli alani genisletmenin çabasini sürekli verir.
Rahmetim, yardimim Silâ-i Rahîmi koruyanlarin üzerindedir ilahi fermanini sürekli hatirlar. Içinde bulundugu degerleri ilk onlara tattirmanin gayretini gösterir.
Esine, çocuguna, ebeveynlerine sürekli destek olur. Iyi bir es, iyi bir baba, iyi bir evlat olarak umut vaad eder.
Kendisinden Allah'a siginilan biri degil, ardindan kendisi için Allah'a dua edilen birey olarak manevi dinamikleri donanmayi ihmal etmez.
Ticaretinde ayni mesuliyet bilinciyle davranir. Geçici olan menfaatler ugruna ötelerde hesabini veremeyecegi haksiz kazançtan, seytandan Allah'a siginir gibi, Allah'a siginir. Kendisine verilen nimetleri, sorumluluklarini yerine getirdikten sonra Hakkin hatirini hayatlara hakim kilmak için sarf eder. Cömertçe harcamaktan çekinmez, cimrilik yapmaz ve israftan kaçinir.
Kaliteli bir birey olarak iyilikler çogalsin için çaba sarf eder. Rabbinin kendisine lutfettigi ilmini, birikimini, safiyetini, sadakatini sonraki neslin yetismesi için canhirasane harcamaktan korkmaz.
Yola çiktigi, birlikte mücadele ettigi, gece gündüz ilmek ilmek islenen hakikat yolunun sürdürülmesi için birlikte yürüdügü yol arkadaslarinin hakkini ve hatirini yok saymaz.
Bilir ve iman eder ki yol Allah'in, yolcu Allah'in. Tekamül yolculugunu, farkindaligi yüksek bir bilinç seviyesini, mücadele azmini, destekleyici tüm imkanlari veren Allah'tir. Kardesleri ile birlikte güçlüdür, kiymetlidir. Kardesleri rakip degil, destekçidir. Yoluna engel olan azgin bir dere degil köprüdür, uçurumlarda tutundugu güvenilir bir dal, firtinali denizlerde sigindigi bir limandir.
Karsilastigi imtihanlarda saygisini ve olgunlugunu korur. Üslubunu ve durusunu bozmadan, herkesin 'yaninda olani harcayacagini' bilir. Imtihanlarin içinde kaybolan, girdigi girdabin içinden çikamayanlara Rabbinden yardim isteyerek destek elini sefkatle uzatir. Yoldasini imtihani ile basbasa birakmayacagini bildigi gibi, Allah'in o imtihandan kendisine de pay ayirdigini, samimiyetinin sinandigini unutmaz.
Önüne çikan engelleri, hastaliklari, ailevi imtihanlari, yolun dikenlerini; Rabbinin bir lütfu, hayatin kendisine getirdigi güzel bir hediye olarak görür. Bunlar onun sadece davasina ve mesuliyetini tasidigi degerlere bagliligini arttirir. Paydaslariyla daha da kenetlenmesine yardimci olur.
Sikayet etmez. Hali pür melamini Rabbi Rahîmine arzeder. Yunus misali terennüm eder:
Hostur bana senden gelen:
Ya hilat-ü yahut kefen,
Ya taze gül, yahut diken..
Kahrinda hos lutfun da hos.
Gelse celalinden cefa
Yahut cemalinden vefa,
Ikiside cana safa:
Kahrin da hos, lutfun da hos...
Cevâhir Aydin / Küçük Dünyam