DR. VEHBI KARA

Tarih: 27.11.2025 11:38

“28 Şubat’ın Ekonomik Ayak İzleri ve Bugüne Etkisi”

Facebook Twitter Linked-in

28 Şubat’ın Ekonomik Ayak İzleri ve Bugüne Uzanan Yolsuzluk Tartışmaları

28 Şubat süreci genellikle “postmodern darbe”, “askeri vesayet”, “irtica söylemi” gibi başlıklarla anılır. Ancak bu sürecin ekonomik boyutu, uzun yıllar kamuoyunda yeterince konuşulmadı. Devlet içindeki güç odaklarının, bankacılık sistemi üzerinde kurduğu etkiler; siyaseti, ekonomiyi ve toplumsal yapıyı derinden etkiledi.

Türkiye’nin hafızasında yer eden bu dönem, yalnızca siyasal baskılarla değil; bankacılık sektöründeki yönetim kadrolarına atanan asker kökenli isimlerle, finansal karar mekanizmasının nasıl şekillendiğini göstermesi açısından da önemlidir.
Bu atamalar yıllarca gölgede kaldı ve ancak Meclis Araştırma Komisyonu’nun yayımladığı raporlarla gündeme geldi.

Komisyonun tespitleri, 28 Şubat sürecinin sadece siyasi değil; aynı zamanda ekonomik bir müdahale niteliği taşıdığını açıkça ortaya koyuyordu. Türkiye’nin milli kaynaklarının nasıl yönlendirildiği, hangi kararların kamuya nasıl bir yük bindirdiği ve sürecin 2001 ekonomik krizine olan dolaylı etkisi yıllar sonra daha net görüldü.

Özellikle faiz ödemelerinin 1997–2001 arasında katlanarak artması, sürecin ekonomik etkisini ortaya koyan en kritik göstergelerden biridir. Meclis raporlarında bu artışın maliyeti yaklaşık 119 milyar dolar olarak belirtilmiştir.

Bugün ise siyaset arenasında yolsuzluk, şeffaflık ve kamu kaynaklarının kullanımı yeniden tartışma konusudur.
Bunlar elbette Türkiye’de her dönem tartışılan meselelerdir; geçmişte de olmuştur, bugün de konuşulmaktadır.

Kamuoyu, geçmişte yaşanan hataların tekrarlanmaması için bugünün yöneticilerini daha fazla şeffaflık, hesap verebilirlik ve temiz siyaset konusunda takip etmektedir. Bu takip, demokrasinin gereğidir. Nitekim bugün de farklı belediyeler, kurumlar ve yöneticiler hakkında ortaya atılan iddialar, kamuoyunun dikkatle izlediği konular arasındadır.
Her iddia mahkemenin konusudur ama vatandaşın beklentisi nettir:
Kim olursa olsun, kamu yararını zedeleyen her eylem araştırılmalıdır.

28 Şubat dönemindeki ekonomik tablonun bugün hâlâ tartışılıyor olması da bundandır.
Çünkü toplum, geçmişte yaşanan kayıpların benzerlerinin tekrar yaşanmaması için hem tarihten ders almak hem de güncel iddiaların üzerine gidilmesini istemektedir.

Sonuç olarak:

28 Şubat’ın ekonomik ayak izleri hâlâ tam olarak aydınlatılmış değildir.

Meclis raporlarında geçen isimlerin kamuoyundan gizlenmiş olması soruları artırmaktadır.

Geçmişte olduğu gibi bugün de yolsuzluk, kayırmacılık ve kamu malının korunması toplumun en hassas olduğu konulardır.

Vatandaş, bugün kim hakkında iddia ortaya atılırsa atılsın, bunun şeffaf biçimde araştırılmasını beklemektedir.

Bu nedenle hem geçmiş hem bugün ışığında sorulacak en önemli soru şudur:

Türkiye, 28 Şubat’ın ekonomik hatalarından ders alacak mı; yoksa benzer tartışmalar farklı dönemlerde tekrar mı yaşanacak?

Tarih bize şunu öğretir:
Kamu malı emanet, yönetim ise imtihandır.
Her dönemde bu imtihanın hakkıyla verilmesi gerekir.

Kategori: Siyaset – Ekonomi Analiz


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —