Musluklardan su akarken krizi hissetmeyiz. Ama kuraklık sessiz gelir…
Türkiye, iklim değişikliği, düzensiz yağışlar ve bilinçsiz tüketim nedeniyle ciddi bir su sıkıntısı riskiyle karşı karşıya. Uzmanlara göre bu tehlike artık uzak bir senaryo değil, kapıda bekleyen bir gerçek!
Baraj doluluk oranları düşüyor, yeraltı suları çekiliyor, göller kuruyor. Artık sadece kurak bölgeler değil; İstanbul, İzmir, Konya gibi büyük şehirler bile "su stresi yaşayan bölgeler" listesine girmiş durumda.
Peki bu krizi durdurmak için bireysel olarak ne yapabiliriz?
İşte hem çevreye hem geleceğimize katkı sağlayacak 7 hayati önlem:
Musluk açıkken diş fırçalamak, bulaşıkları elde yıkamak, uzun uzun duş almak… Bunların hepsi günde onlarca litre su israfına neden oluyor.
Çözüm: Sensörlü musluk, tasarruf başlığı, kısa duş alışkanlığı...
Lavabodan akan su, tuvalet rezervuarında kullanılabilir.
Bir apartmanda uygulanacak gri su sistemi, yılda tonlarca su tasarrufu sağlar.
Çatılardan akan su neden kanalizasyona gitsin?
Yağmur suyu, bahçe sulamada, temizlikte, yangın tedbirinde kullanılabilir.
Türkiye'nin su tüketiminin %74'ü tarıma gidiyor.
Karık ya da salma sulama yerine damlama sistemleri, su tüketimini %60 azaltıyor.
Evlerdeki damlayan musluklar bile yılda binlerce litre su ziyanına neden olur.
Musluğunuz damlıyorsa, bugün tamir ettirin.
Her araç yıkamada 250-300 litre arası su harcanıyor.
Sadece temizlik değil, tasarruf da bir alışkanlıktır.
Kamu binalarında, okul tuvaletlerinde, belediye tesislerinde sensörlü sistemler zorunlu olmalı.
Vatandaş tasarruf yaparken, kamu kurumları örnek olmalı!
Türkiye şu an su zengini değil, su stresi çeken ülkeler arasında.
Kişi başına düşen su miktarı 1.200 metreküpün altına indi.
Eğer bugünden önlem alınmazsa, 2030'a kadar 20'den fazla şehirde kritik kuraklık yaşanabilir.
Musluklardan hâlâ su akıyor olabilir.
Ama bu, kuraklık yok anlamına gelmiyor.
Musluğu değil, israfı kapatın.
Gelecekte bir yudum su için çocuklarımızın gözyaşına sebep olmayalım…