Usta tiyatrocu ve sanatçı Şevket Altuğ, uzun süredir ekranlarda görünmemesinin nedenini soranlara verdiği cevapla, sadece kişisel bir tercih değil; topluma yönelik güçlü bir eleştiri ortaya koydu.
Altuğ, ana akım televizyonlarda hâkim olan yayın anlayışının, toplumun değer dünyasını dönüştürdüğünü belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Bugün dizilere baktığınızda şiddet, silah, mafya, ihanet ve aldatma sıradanlaştırılmış durumda. İnsanlar birbirine düşmanmış gibi gösteriliyor. Böyle bir dünyada ben yer alamam."
Sanat hayatı boyunca sevgiyi, hoşgörüyü, mahalle kültürünü ve insan olmanın inceliğini anlatmaya çalıştıklarını vurgulayan Altuğ, bu değerleri taşıyan bir senaryo ile her yaşta yeniden sahnede olabileceğini; ancak mevcut televizyon ikliminde bunun mümkün görünmediğini dile getirdi.
Özellikle gündüz kuşağı programlarına dikkat çeken usta sanatçı, insan onurunu zedeleyen içeriklerin normalleştirilmesini "toplumu fark ettirmeden kirleten bir dil" olarak tanımladı.
"Sanat, sadece eğlendirmek için değil; insanı insana hatırlatmak için vardır."
Şevket Altuğ'un bu sözleri, ekranda görünmeyen bir sanatçının siteminden çok daha fazlasını ifade ediyor. Bu açıklama, "Ne izliyoruz, neyi kanıksıyoruz ve çocuklarımıza nasıl bir kültürel miras bırakıyoruz?" sorularını yeniden düşünmeye çağıran bir vicdan çağrısı niteliği taşıyor.
Çünkü sanat, sadece eğlendirmek için değil; insanı insana hatırlatmak için vardır.